POŞETTE YAŞAMAK
Hayal edin,
Küçük bir eviniz olsa…
Taştan ya da kerpiçten.
Ahşap kapı, penceresi, hatta ahşap panjurları,
Katran kokulu tabanı, tavanı,
Bembeyaz kireç badanalı odaları olsa.
Kök boyalı saf yün halılarınız, kilimleriniz,
Pamuktan yatak, yorganınız,
İpekten elbiseleriniz olsa…
Kalaylı bakır kaplarınız, toprak tencereleriniz.
Bahçesinde sebzeler, meyveler.
Çıkınız da tandır ya da yufka ekmeğiniz olsa…
Arnavut kaldırımlı,
Yasemin kokulu sokağınız.
Önü sepetli bisikletiniz olsa…
…
Sizce de ne güzel hayaller değil mi?
Doğa içinde doğal yaşamak.
Hayatı doya doya yaşamak.
…
Duvarları strafor kaplı,
Antrasit renkli plastik boyalı,
PVC den pencere, kapılı,
Folyo kaplı laminant tabanlı,
Evlerde yaşamaya
Niçin mecbur kaldık ki…
Vinil kumaştan köşem takımlı,
Sünger yada elyaf yatak yorganlı,
Odalarda hayat sürmeye
Niçin mecbur kaldık ki…
Sentetik kumaştan elbiselere,
Plastikten bardak, tabaklara,
Naylon ambalajda ki hazır gıdalarla,
Beslenmeye niçin mecbur kaldık ki…
Simsiyah zift kokulu sokaklara,
Yollara sığmayan otomobillere
Niçin mecbur kaldık ki…
…
Bu güzelim doğada,
Doya doya, doğal yaşamak varken,
Poşete girip de,
Poşette yaşamaya niçin mecbur kaldık ki…
CEVAT YANAR