YOL MEDENİYETTİR…
Sel gibi akan trafikte yol almak ve yolcu olmak. Yollar artık dar geliyor. Bu hengamede yaya olarak yürüyebilmek ayrı bir marifet. Hele hele kış geldi, yağmur, kar, fırtına, aracınızla veya yaya olarak yola çıkmak tam bir cesaret işi. Maddi, hasarlı, ölümlü, yaralanmalı kazalar, trafikte tartışma ve yol verme kavgaları, gün günden kötü geliyor. Artık karayolu taşımacılığı trafiği içinden çıkılmaz bir hale geldi. Tıkanma noktasına kadar geldi. Yol medeniyettir, yol emniyettir, yol ulaşımdır. Yollar yıllarımızı, umutlarımıza çaldı.
Bir gazete dağıtıcısı kardeşiniz olarak demem o ki, bu hafta engelli vatandaşlarımızın haftası. Her birimiz bir engelli adayıyız, bunu unutmayalım. Kepez üstünden, kovanlık, Nebiler, Karaman, Çığlık, Yağca, Odabaşından, Kömürcüler, Yeniköy, Yeşilbayır, Yığmalar, Tokiler, Organize Sanayi, Nakliyeciler, ben bu yerleri günlük olarak karış karış görev icabı dolaşıyorum. İnanın akşam evin yolunu dahi şaşırıyorum. Çünkü her gün her yerde kazı çalışması yapılıyor. Yapanda eskisinden daha kötü halde bırakıyor.
Neyse konuyu dağıttık, Sadece ana yollarda yayalar için kaldırımlar mevcut. Oralarda esnafın ve araçlarının işgali altında. Engelli, yaşlı ve talebelerimiz acaba nereden yürüyecekler merak ediyorum! Yetkili birimlere sesleniyorum, yapamıyorsanız bırakın yada vatandaşa yaptığınız bu çileyi hızla durdurun. Döşemealtı kan ağlıyor da, duyan yok, gören yok.
Vatandaş olarak da her birey evinin, iş yerinin önünü temizlerse, temizlik konusunda adım atılmış olur. Aslan yattığın yerden ben olur. At binenin, kılıç kuşananındır. Örnek bir Döşemealtı ilçesi olma yolunda, gelin hep birlikte el ele gönül gönüle bizden sonraki neslimize bize bırakılan mirası daha iyi daha güzel daha temiz bırakalım.